20 Nisan 2016 Çarşamba

Şimdi

Şimdi sen hiç gelmeyecek güzel günlere olan inancım,
doğmayacak çocuklarımın annesi, yazılmamış bir romanın hiç görünmeyen karakterisin. Sen, olmayacak dualarımın en derinden gelen amin’isin.. Dokunamadığım.. Göremediğim.. Dindiremediğim bir acı taşıyor yüreğim. Biraz yalnızlık, biraz hüzün, biraz çaresizlik… Bir an için gördüğün ve bir daha hiç görmeyeceğin bir yüz neden dünyayı daha hüzünlü bir yer yapar. Acı çekmek bir şey değil ama neyin acısını çektiğini bilmemek kahrediyor adamı. “O yüreğindeki acı mı?” diye sordular… Hafifçe tebessüm ettim; “Hayır” dedim. “O benim imtihanım !” Şu anda uğruna ağladığınız kişi bir başkasıyla gülüyor.. Bilir misin en sevdiğinin nefes aldığı bir şehre en sevilmeyen olarak uyanmanın verdiği acıyı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder